VEFALI BİR DOST, NEZİH BİR İNSAN Dr. Mujgan Cumbur

Akpınar’ın 51. sayısını takdim yazımda ortak anılara ihtiyacımız var demiştim. Kendi sözü bazen insana ilham olur mu? Düşünmeye başladım. Kafamda ne çok anı var ama onları niye yazmıyorum dedim. Derken Yahya Akengin dostumun  “Bir Semaverlik Muhabbet” adlı kitabı; kitaplar arasında dolaşırken; elime geçti.  . 25.04.2011 günü imzalayarak gönderdiği kitabı bir özlemle okumaya başlıyorum.

         Yahya Ahengin İLESAM Kurucu Başkanı ve sonra yenilenen seçimler ve göreve devam yılları. Bir görüşmemizde yeni yayınlanan Niğdeli Şair ve Yazarlar kitabımın birinci cildi vesilesiyle genel merkezde; Niğde’nin yetiştirdiği şair ve yazarlar hakkında bir konferans için davet etmişti, içimden ılık sular boşaldı. Bu daveti bekler gibi bir temel duygu ve bir kadir bilirlik, bir vefa timsali davet beni mutlu etti.

   1990’lı yıllar. Sohbet malzemesi bol, özetin özeti yapmalıyım derken ölçüyü biraz kaçırdığım şüphesine düştüm, Bunu Yahya Bey de hissetmiş olmalı ki, İsmail Bey vaktimiz uygun devam edebilirsin, diye beni teşvik ediyordu.  Sözü bitirdik, bizi teşvik ve takdir eden sözler ve akşamın karanlığı da çökmüştü.

   Avukat,  radyo programcısı, kıymetli dost Süleyman Kazmaz, İsmail Bey’i ben evine bırakırım dedi, Herkes bir arkadaşı arabasına davet ediyordu. Asansörden indim, onu beklemekteyim. Başında fotör şapkalı birisi elinde deri çantası. Bu bizim Süleyman Bey olabilir mi diye bir soru bile aklıma gelmezken o, hadi İsmail Bey diye koluma girince anladım ki Süleyman Kazmaz dostumuz. Arabası ile eve kadar götürdü.  Bir şapkanın insanı bu kadar değiştirdiğini ilk defa orada gördüm desem yeridir.

         Yakında kaybettiğimiz kıymetli insan edebiyatın, inceliğin ve dostluğun simgesi bir insanla tanışmamız oldukça eskidir. 1964’deTürkiye Kütüphaneciler Derneğinin genel kurulu Niğde’de yapıldı. Ankara’daki Kütüphanecilerin en seçkinleri Niğde’yi teşrif etmişlerdi. Onların içinde kimler yoktu ki?...  Dr. Müjgan Cumbur, Adnan Ötüken, Prof. Dr. Necmettin Sefercioğlu, Prof. Dr. Osman Ersoy.  Hele Ersoy’un  şair Basri Gocul’un Türk Milli Destanı Oğuzlama adlı eserinden ezbere okuduğu şiirler takdire şayan bir hadisedir.

   Adnan Ötüken o zamanlar dilimiz Türkçe üzerine 80-100 sayfa hacminde risaleler yayınlıyordu. Türkçenin meseleleri de konuşma konuları içindeydi. Üç gün Niğde’de bir dostluk, fikir ve sohbet ziyafeti. Müjgan Cunbur’la tanışmamız böyle oldu.   Sonra Seksenli yıllarda (1987) mutasavvıf şair Ahmet Kuddusi’yi anma sempozyumunda beraberdik. Konuşmacılar Dr. Müjgan  Cumbur, M. Asım Köksal, İsmail Özmel, A. Vehbi Ecer.

         1980’li yıllarda Kırşehir Esnaf Dernekleri Başkanı kıymetli dost Mustafa Bey her yıl davet eder ve biz de koşa koşa giderdik. Mujgan Hanımla her toplantıda beraberdik. O Ankara’dan gelir, Niğde’den beraberce Kırşehir’e Ahi Evran günleri için gider, iki, üç gün orada kültür meselelerimiz ve Ahi Evran ve  muakiplerinin  ticari hayatımıza, ahlakımıza ve esnaflığımıza, kazandırdığı zenginlikleri ve esnafın ve ticari hayatın güncel meseleleri konuşulurdu. Ahiliğin esnafımıza ve ticari hayatımıza kazandırdığı ahlaki ve mesleki birikimler, canlı tutulmaya çalışılırdı. Bu toplantıların bazılarına Ahmet Kabaklı hoca ve zamanın Kültür bakanlarının katıldığı da olurdu. Üç gün o kadar misafiri konaklama ve yeme içme gibi hizmetlerini karşılayan esnaf dernekleri Başkanı Mustafa Bey, mücadeleler sonunda Ahi Evran kutlamalarının Kültür bakanlığı tarafından yapılmasını sağlamış ve kültür hayatımızın bir güzel geleneği böylece unutulmaktan kurtarılmıştır.

         Milli Kütüphanede araştırmalarım sebebiyle her gidişimde ziyaret eder, araştırma konularımda yardımını alırdım. Son ismen beraberliğimiz İlesam Onur ödülüne layık görüldüğümüz gündür ama o ödül törenine gelemedi. O artık evden çıkamıyordu.  Telefonda bana bir avuç kaldım ama çalışmaya devam İsmail demişti.

         Onun nezih ve kıymet bilir, gösterişten uzak birikimi herkeste bir hürmet duygusu uyandırmıştır. Onun mesai arkadaşları ve büyük eserlerin yayınlanmasına vesile olan kurullardaki çalışmaları edebiyatımız ve kültürümüz için birer hazine mesabesindedir. Onu saygıyla ve rahmetle anıyorum.

  • 18.12.1933’te Niğde’de doğdu. Niğde Dumlupınar İlkokulu (1946), Niğde Ortaokulu (1949), dört yıla yakın İstanbul’daki lise öğrencilik yılları (1949-23.6.1953), Niğde Lisesi (1955), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1959) mezunu. Bir süre öğretmenlik yaptı. (1962-1967). Genelde serbest avukat olarak çalıştı.

  • Galeri

  • İletişim