OSMANLI’NIN SON DÖNEMİNDE GELEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Osmanlı döneminde işlerin iyi gitmediği dönemlerde devlet işlerinde tecrübe kazanmış, yetişkin insanlara bu mesele hakkında ne gibi bir çözüm düşünüyorsunuz yazılı olarak bildiriniz deniyor, Ahmet Cevdet Paşa’nın Osmanlı tarihi adlı eserinde anlattığına göre; onlar da yazılı olarak çözüm önerilerini bildiriyorlar ve zamanın başbakanı(Sadrazam) tedbirleri şekillendiriyor, devlet başkanı uygun görürse yayınlanıyor. Uygulama meselesine gelince,  mali sebeplerle uygulamaya konamıyor.

Öyle bir dönem geldi ki, ihtiyaç var, mühendis yok, teknisyen yok, tıbbı ihtiyaçları bilerek karşılayacak doktor yok. O zaman harekete geçiliyor. Deniz mühendisliği 1773, tıp 1827, mülkiye 1859, hukuk mektebi açılıyor ve ilk kapsamlı eğitim programı 1846 da yapılıyor. Sonra 1869 bir eğitim planı daha yapılıyor ama uygulanma imkânı olmuyor.

 

Rasathanenin topa tutulması

 

Türkiye bilim tarihinde ilginç olaylardan birisi de rasathane kurulması ve dört yıl gibi kısa bir süre sonra topa tutulup yıkılması ve bütün aletlerin tahrip edilmesidir. Özetle, “üçüncü Murat’ın hocası Sadettin Efendi’ye sunulan layihayla, İstanbul Tophane bayırı üzerinde bir rasathane kurulması için padişahtan izin alınır. Rasathanenin hemen yapılmasını isteyen padişah, yapı işine ve rasathane müdürlüğüne Mehmet oğlu Takiyeddin’i atar (20 Nisan 1578).”

“ Konunun en ilginç yanı XVI. Yüzyılın sonlarında en mükemmel bir şekilde kurulmuş olan rasathanenin, çok kısa ömürlü olmasıdır. 1577 yılında kuyruklu yıldız görünmüş, 1578 yılında da veba salgını başlamıştı. Pek çok kimse ölmüş, halkın şikâyetleri aratmıştı. Devrin şeyhülislamı Ahmet Şemsettin Efendi, padişaha böyle bir rasathanenin kurulduğu her yerde,  felaketlerin birbirini kovaladığını belirtmişti. Nihayet III. Murat’ın emriyle 1580 yılında Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa, rasathaneyi bütün gözlem araçlarıyla birlikte bir gecede yerle bir etti.” (Türkiye Tarihi, Cem Yayınevi, Cilt 2,  s: 266-267, özetleyerek, bu bölümü tarihçi Prof. Dr. Hüseyin Gazi Yurdaydın yazmıştır)

    Şüphesiz bu bir cehalettir, bilimden ve bilimsel düşünceden uzak olmaktır. Böyle bir davranış, toplumumuzun ne hale getirilmiş olduğunu açık seçik bir şekilde ortaya koymuştur.

Cumhuriyetin temelinde Türk milletinin kanı, canı, kahramanlığı ve fedakârlıkları vardır. İmkânsızlıklardan imkân yaratarak devleti ve eğitimi bütün yurt sathında hâkim ve önder konuma getirmiştir. Ülke kaderini ve yönetimini bir kişiden ve bir aileden alarak milletin kendisine emanet etmiştir. Özellikle kendini Türk hisseden bütün bir gençliğe.

  • 18.12.1933’te Niğde’de doğdu. Niğde Dumlupınar İlkokulu (1946), Niğde Ortaokulu (1949), dört yıla yakın İstanbul’daki lise öğrencilik yılları (1949-23.6.1953), Niğde Lisesi (1955), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1959) mezunu. Bir süre öğretmenlik yaptı. (1962-1967). Genelde serbest avukat olarak çalıştı.

  • Galeri

  • İletişim