NECİP FAZIL VASİYETİNİ KİME EMANET ETTİ?

Necip Fazıl Kısakürek’in son arzularını ihtiva eden vasiyetnamesini göndünüz mü, okudunuz mu? Bu vasiyetnamede Necip Fazıl vasiyetini hangi gençliğe emanet etmiştir, hangi gençliğe hitap etmiş, onlardan beklediği ve istediği nelerdir, diye hiç merak ettiğiniz mi?

Necip Fazıl’ın Türklükle ve Türk tarihi ile ilgili düşüncelerini ve kanaatlerini enine boyuna anlatan, yorumlayan yazılara ben rastlamadım. Bu konudaki yazıların olmaması veya azlığı onun bu yönünün olmadığına bir delil olamaz.

  Bizim kısır ve ilmi zihniyetten mahrum anlayışlarımız var ya işte o bizi kısmen kör ve kısmen sağır yapmaktadır. Onun solcu olduğunu söyleyenler oldu, başka sıfatlar yükleyenler oldu ama onun “Başta gerçek Türk’ün ruh köküne bağlı yeni bir gençliğe hitap ettiğini” ve ondan talepleri olduğunu kimse söylemedi. İnsan böyle güçlü bir şairi yalınkatlıktan kurtaracak ve onu bütün nesillere sevdirecek böyle bir yönünün olduğunu niye anlatmak ihtiyacı duymadılar veya adeta bu yönünü sakladılar, halen anlamış değilim

Geçenlerde bir dost Necip Fazıl Kısakürek’in vasiyetnamesini getirdi. Dikkatle okudum, onu 1935’ten sonra sadece dini duyguları ön planda tutan şiirler yazdığını ve kalemini sadece dini sahaya hasrettiğini düşünerek üzülürdüm. Şiir sanatı sahasının tek renkli olmadığını, çeşitliliğin güzelliğini bilen bir kişi olarak, bu durumu kaygıyla izlerdim.

Necip Fazıl Vasiyetnamesinin birinci bendinde “…Başta gerçek Türkün ruh köküne bağlı yeni gençlik, şu kadar yıllık mücadele hayatımda beni okumuş veya dinlemiş her fert, kısaca Allah ve Resulüne perçinli herkes… Onlara hitap ediyorum ve dileklerimin yerine getirilmesi için gerekli çalışmayı işte bu yeni gençliğe ısmarlıyorum!”

Şair, Türkün ruh köküne bağlı nesilleri muhatap aldığına göre, kime hitap ettiğini biliyor. Bu takdire şayan bir gerçekliktir. Zira bugün kendini Müslüman sayan ve Necip Fazıl sevgisinden ve hayranlığından bahseden çok kişi Necip Fazıl’ın vasiyetnamesindeki fevkalade önemli bu açıklamalardan haberli olduğunu sanmıyorum. Onu şahit göstererek veya onu bahane ederek Türklük aleyhine yalan yanlış bilgileri tekrarlayarak onun ruhunu azap içinde bıraktıklarının farkında mıdırlar acaba diye düşünüyor ve üzülüyorum.

Necip Fazıl’ın fikir ve duygu dünyasına adım atarken ilk basamağın TÜRKÜN RUH KÖKÜNE BAĞLI YENİ GENÇLİK olduğunu bilmek ve söylemek gerektiğini, sevenlerinden, hayranlarından, hakikat namına rica etmek çok mu fazla bir istektir? Necip Fazıl’ı Türklüğü kabul etmeyen, reddeden bir kimse olarak takdim etmek isteyenlere bu vasiyetname Necip Fazıl’ın kalemiyle yapılmış bir ikazdır, bir irşattır.

Vasiyetnamenin 4. bendinde:

“…1935 yılında, mürşidim ve kurtarıcım Esseyid Abdülhakim Efendi hazretlerine, bir yazımı okumuştum. Bu yazı, kendilerini tanıdıktan sonraki dünya görüşüme ait olarak, zamanenin bize aykırı, meşhur bir gazetesinde çıkmıştı ve Türk’ün Tarih Muhasebesini İslami tefekkür noktası etrafında çerçeveliyordu… Yazıyı ellerine aldılar, kalem istediler ve üstüne öz elleriyle ‘altın ile yazılacak yazı’ buyurdular.”

Necip Fazıl, “Türk’ün Tarih Muhasebesini” yaparken, bilinen en eski Türk tarihinden başlamak YERİNE, İslam’ı kabul ettikten sonraki Türk tarihi üzerinde durmak gerektiğini ileri süren bir görüşü ifade etmek istediğini sanıyorum. Yahya Kemal ve Mehmet Kaplan’ın da 1071’den sonraki TÜRK tarihi üzerinde yoğunlaştıkları bir gerçektir.

Necip Fazıl’ın son arzularının yerine getirilmesi konusunu, “ Başta gerçek Türkün ruh köküne bağlı yeni gençlik, şu kadar yıllık mücadele hayatımda beni okumuş veya dinlemiş her fert, kısaca Allah ve Resulüne perçinli herkes… Onlara hitap ediyorum ve dileklerimin yerine getirilmesi için gerekli çalışmayı işte bu yeni gençliğe ısmarlıyorum!”

Meselenin gerçek yüzünü vasiyetnameyi okuyunca anladım

  • 18.12.1933’te Niğde’de doğdu. Niğde Dumlupınar İlkokulu (1946), Niğde Ortaokulu (1949), dört yıla yakın İstanbul’daki lise öğrencilik yılları (1949-23.6.1953), Niğde Lisesi (1955), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1959) mezunu. Bir süre öğretmenlik yaptı. (1962-1967). Genelde serbest avukat olarak çalıştı.

  • Galeri

  • İletişim