KANUN KARŞISINDA EŞİTLİK

İSMAİL ÖZMEL

         Hukuk Fakülteleri ile Tıp fakültelerini diğer fakültelerden ayrı değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü tıbba canımızı, sağlığımızı, hukuka haklarımız ve hürriyetlerimizi emanet ediyoruz. Onun için çok seviyeli bir ortam hazırlamak,  eğitim ve öğretim imkânlarını titizlikle çağdaş seviyenin üstüne yükselmesini sağlamak durumundayız.

         Esasında bütün öğretim kademeleri için çağın seviyesini yakalamak gerekir ama bu ikisi bizzat insan hayatını ve hürriyetlerini  ilgilendirdiği için böyle bir ayrım yapmak  ihtiyacı duydum. Belki de daha ilk, orta ve lise dönemlerinde bu iki bilim dalının adım adım öğretilmesi ve en az korunma ve çevre temizliği gibi konularla, insanların haklarını kullanırken ve birbirlerinin hürriyet sahalarına girmeden huzurlu bir toplum düzeninin yasalarla kurulması gerekli olduğunu öğretmeliyiz dersek belki daha ikna edici olur.

         Fertlerin yasalar karşısında eşitliği meselesi bu noktada önemli bir mesele olarak gündemimize sokulmak istendiğini  söylemeliyim.

         Kadın erkek eşitliği denilince, kol kuvveti veya fiziki kabiliyetler bakımından eşitlik aranmalıdır diye düşünenler olabilir. Hatta koşucuların erkeklerin kendi aralarında,  kızların kendi aralarında yarıştıklarını delil sayan anlayışlar olabilir.

         Öyle anlaşılıyor ki, Hukuk kavramının aşınması hatta ciddi bir hukuk eğitiminin zorlaşması karşısında böyle beyanlarla karşılaşmaya devam edeceğiz. Tarih bilinci, Türkçe bilgisi, sağlık bilgileri kadar hukuk bilgilerine de insan hayatında yer vermek ve hiç olmazsa kanun karşısında eşitlik sözünün anlamını anlatacak kadar hukuk konularını konuşmak durumundayız.

         Bir köyde, köy imamı seçme imtihanı yapılacak, imtihanı yapanlar bir öküz yazın demişler. Okuryazarlığı olmayan aday bir öküz başı resmi yapmış, diğer aday okuryazar, özene bezene öküz kelimesini yazmış. Jüri bunların hangisi öküze benziyor diye sormuş ve öküz resmini yapan tercih edilmiş. Şükür toplum bu noktalardan cumhuriyet sayesinde kurtuldu.

         Hikâye bu ya, demek istediği okuma yazma işinin geniş kitlelere ulaştırılması gerekir, ya değilse böyle garip uygulamalara sebep olduğunu unutmayınız, demek istenmiştir.

(24.11.2018 Cumartesi)

         Kanun önünde eşitlik: Bunun cevabı; kamuyu ilgilendirdiği için; Anayasa’da aranmalıdır. Anayasa madde:10- “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”

         “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.

Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.”

         “Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.”

         Anayasanın 10. Maddesinde yasalar karşısındaki eşitlik konusu açık seçik şekilde yazılıdır. Kanun karşısındaki eşitlik hiçbir şüpheye yer veremeyecek şekilde açıklanmıştır. Bu sebeplerle kadın ve erkek kanun karşısında eşit olduğundan, eşitlik konusundaki tereddütlere son  verilmesi gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

(26.11.2018 Pazartesi)

  • 18.12.1933’te Niğde’de doğdu. Niğde Dumlupınar İlkokulu (1946), Niğde Ortaokulu (1949), dört yıla yakın İstanbul’daki lise öğrencilik yılları (1949-23.6.1953), Niğde Lisesi (1955), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1959) mezunu. Bir süre öğretmenlik yaptı. (1962-1967). Genelde serbest avukat olarak çalıştı.

  • Galeri

  • İletişim